Ekim 13, 2023

Okuyucudan Yazara Gönderilmemiş Bir Yorum (12)

Ucu iyi açılmış tahta bir kalem lazım insana. Çünkü her yerde hikayeler var. Sanki yağmur olup gökten yağıyorlar, yerden buharlaşıyorlar. Olmadı rüzgar olup ciğerlere doluyorlar. Baş edilecek gibi değil.

İnsanlar hikayeleri birbirlerine sokakta yürürken anlatıyorlar, bekleme salonlarında susarak.

En çok da yolculuk yaparken ya da sınav yapılan sessiz sınıflarda oluyor. Çünkü sınav yapılan sessiz sınıflarda, öğretmenler bakarlar çocuklara. Bakarlar ve düşünürler onların geleceğini.

Mesela başını kağıda gömmüş şu küçük oğlanın tenefüste düşüp dizini kanatacağını, asker olup sigaraya başlayacağını ya da ne bileyim çarşıdan iyi paketlenmiş bir dalgınlık alıp eve getireceğini.

Eskiden de mi böyleydi yoksa ben mi daha çok duyar oldum? Neredeyse kaçıyorum hikayelerden. Kulaklarımı tıkıyorum duymamak için, görmemek için gözlerimi kapatıyorum. Bunca çokluğa dayanamıyorum.

Dediğim gibi ucu iyi açılmış bir tahta kalem lazım insana ya da kimseyi yormadan susmayı öğrenmek. Nereden öğrenecekse!

2 yorum:

  1. Gözler kapatılıp, kulaklar tıkanırsa hele bir de dil susarsa kayıp insanların hikâyeleri nasıl can bulur? Ucu iyi açılmamış da olsa, sanırım bir tahta kalem bulmak daha kolay.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her halükarda masada bir tahta kalem bulundurmak iyi olacak sanırım.

      Sil