Ekim 13, 2023

Okuyucudan Yazara Gönderilmemiş Bir Yorum (11)

 "Efsane söylediler ve uykuya daldılar" diyor Hayyam. Keşke ben de böyle sözü yormadan söyleyebilsem, söylemek istediklerimi. Kimselere yük olmasa söylediklerim. "Aldık kabul ettik" denilen bir selam kadar hafif olsa. Ama yine de o selam kadar güç ve umut verse insanlara. Bir pencere açılmış olsa dumanlı odasına. Temiz havayla doldursa ciğerlerini. Beklentisiz olsa söylediklerim, duyunca kimse bir şey yapmak zorunda olmasa.  Sadece işitse, sonra da işine gücüne baksa, unutsa beni.

Eski bir yolu anlatmak istiyorum kaç gündür. Artık yenisi, daha iyisi, daha kısası yapıldığı için kullanılmayan eski bir yolu. Etrafını otlar bürümüş, kıyısında köşesinde börtü böcek gezinmeye başlamış, tozlanmış. Uzun zamandır kullanılmayan bir otobüs durağı var mesela üzerinde. Durağın boyaları solmuş, demirleri pas tutmuş. Yılllar olmuş kimse bir otobüse binmemiş o duraktan. Bir delikanlı ilk iş görüşmesine gitmemiş, bir genç kız sevgilisiyle buluşmamış, bir yaşlı tahta bankına oturup da doktorun eline verdiği kağıtları okuyup, anlamaya çalışmamış. Aslında anlamış anlamasına da, "Hani demiş, belki, belki bir çıkar yolunu bulurum çocukların yüzü düşmesin diye".

Böyle bir yol işte anlatmak istediğim. Artık ihtiyaç duyulmayan, neredeyse unutulmuş bir yol. Ama manzarası hala ilk günkü gibi güzel. Neredeyse, en güzel denecek denecek kadar güzel. İster bir kenarında dostunla otur sevincini, derdini paylaş, istersen arabanda çalan müziğe eşlik edip seni çocukluğuna götürsün. Öyle bir manzara.

İşte o manzarayı hayal etmeyi sana bırakmak istiyorum ey yazar. Çünkü bunu en iyi sen bilirsin. Herkesin yolu da manzarası da başkadır. Herkesin ömründe unutmadığı, unutamayacağı eski bir yolu ve onun her şeyini hatırladığı manzarası vardır. Benim anlatmak istediğim bu değil çünkü. Bu senin işin.

Benim anlatmak istediğim; bir gün, bir yabancının belki yanlışlıkla, belki bir muziplik yapıp, yeni yola değil de eski yola saptığında, o eski yolun neler hissettiğini anlatmak. Doğru anladın, yolun içindekileri anlatmak. Kim bilir o an aklından ve gönlünden neler geçer eski yolun değil mi? Düşünsene, hayal et; sen eski bir yolsun ve bir gün bir yabancı ilk defa sana saptı, senin üzerinde yürüyor. Kendini onun yerine koy.

Evet delik deşik olmuşun, evet durağın eskimiş ve hiç bir otobüs durmuyor artık, evet sende yürümesi de zor. Ama yine de istemez misin; yorulmuş, susamış yolcuna çeşmenden su ikram etmeyi, elini yüzünü şöyle güzelce yıkamayı, ferahlatmayı, üstüne üstlük bir de yüzünü çevirip manzaranı göstermeyi? Ha? İstemez misin? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder